Pazar Gecesi Yorumları
Things have changed for me, but that's ok, ı feel the same, ı'm on my way and I say...
Çok seviyorum bu şarkıyı. Julia Nunes sağolsun fark ettim geçen yıl. Belçika'da buldum yani.
Belçikayı da seviyorum. Beni ben yaptığı için birazcık da olsa. İnsanların gerçekte nasıl olabileceklerini gösterdiği için tabii bir de.
Özlem kabarmaları yaşayacağını biliyor insan. Neler olacağını, neler hissedeceğini tıpatıp biliyor, ama ne zaman geleceğini bir türlü kestirmiyor. Ne zaman kimin bakışından bir yeri hatırlayacağını, bir şarkının onu bambaşka bir yere çekeceğini vs..
Uzun zamandır ne günlüğüme, ne de buraya yazabiliyorum. Yoğunum, evet içindeyken anlaşılmaz, sıkıcı bazen de üzücü bi yoğunluk. Ama zaman daha hızlı geçiyor böylece.Hayat, olası planlarıma daha da hızlı yaklaştırıyor beni.
Travis konserine gitmek ne kadar güzelse, Cranberries konserine gidemeyecek olmam o kadar üzecek beni...Hayatım boyunca hayalini kurduğum bir şey, ve gerçekler işte yine.
Aklıma takıldı, Torqus nedir bilir misin? Cansu'ca torq demek.:) Geçenlerde fizik labında, artık yorgunluk beyin damarlarımı yeterince tıkamışken, asistana torq versus angle mı diye sormak isterken torqus deyiverdim. Tabii, her asistanın yaptığı gibi dalga konusu oldum.:)
Geldik işte yine Aralık'a, geçen sene bu zamanlar neredeyken, şimdi nerede, kimlerleyim... Geçen gün Körlük kitabımın sunumunu yaptım, sanırım Belçika'daki powerpoint çılgınlığı bana da bulaşmış ki, hoca çok beğendi sunumu. Alkışlar pavır poyintini çekinmeden yapan kıza!:P
Daldan dala atlamak böyle bir şey olsa gerek. Geçen gün Belçika'yı aradım. Telefonda sıradan herkesle konuştum, Ruben'le bile. :)) Arada konuşmalı yoksa flamancamız duman aman...
Sanki, başka paylaşacaklarım varmış da yokmuş gibi. Who knows.
Salu.
Çok seviyorum bu şarkıyı. Julia Nunes sağolsun fark ettim geçen yıl. Belçika'da buldum yani.
Belçikayı da seviyorum. Beni ben yaptığı için birazcık da olsa. İnsanların gerçekte nasıl olabileceklerini gösterdiği için tabii bir de.
Özlem kabarmaları yaşayacağını biliyor insan. Neler olacağını, neler hissedeceğini tıpatıp biliyor, ama ne zaman geleceğini bir türlü kestirmiyor. Ne zaman kimin bakışından bir yeri hatırlayacağını, bir şarkının onu bambaşka bir yere çekeceğini vs..
Uzun zamandır ne günlüğüme, ne de buraya yazabiliyorum. Yoğunum, evet içindeyken anlaşılmaz, sıkıcı bazen de üzücü bi yoğunluk. Ama zaman daha hızlı geçiyor böylece.Hayat, olası planlarıma daha da hızlı yaklaştırıyor beni.
Travis konserine gitmek ne kadar güzelse, Cranberries konserine gidemeyecek olmam o kadar üzecek beni...Hayatım boyunca hayalini kurduğum bir şey, ve gerçekler işte yine.
Aklıma takıldı, Torqus nedir bilir misin? Cansu'ca torq demek.:) Geçenlerde fizik labında, artık yorgunluk beyin damarlarımı yeterince tıkamışken, asistana torq versus angle mı diye sormak isterken torqus deyiverdim. Tabii, her asistanın yaptığı gibi dalga konusu oldum.:)
Geldik işte yine Aralık'a, geçen sene bu zamanlar neredeyken, şimdi nerede, kimlerleyim... Geçen gün Körlük kitabımın sunumunu yaptım, sanırım Belçika'daki powerpoint çılgınlığı bana da bulaşmış ki, hoca çok beğendi sunumu. Alkışlar pavır poyintini çekinmeden yapan kıza!:P
Daldan dala atlamak böyle bir şey olsa gerek. Geçen gün Belçika'yı aradım. Telefonda sıradan herkesle konuştum, Ruben'le bile. :)) Arada konuşmalı yoksa flamancamız duman aman...
Sanki, başka paylaşacaklarım varmış da yokmuş gibi. Who knows.
Salu.
Yorumlar