My Meadowlark

Bir bayram günü yine, yıllar öncesinin tadı olmasa da, hala aynı sıfatla.Şeker yeme isteği içindeyim. Sanırım dayanamayıp bir kaç tane atacağım ağzıma. :)

Meadowlarks'ı dinliyorum bir kaç gecedir. Ve her gece, o şarkıyı ağlayarak nasıl söylediğim geliyor aklıma. Son kez, son gecemde, yatağımda. Hiç olmasını istemediğim, bir yandan da 10,5 ay boyunca beklediğim sabahı beklerken.

O akşama dair başka anılar da var tabi, gece festivalden dönerken yol boyunca sümüklü böcek istilasını görüşümüz, temizleme çalışmalarımız... Benim bir yandan ağlamaklı bir yandan gülen gözlerim...
Özledim. Çok özledim. Bu gününü değil, o anı. O günün ve diğerlerinin getirdiklerini. Deneyimlemeyi.
Çağın'cımla buluştuk dün.Herhalde onun etkisi ile birazcık kabardı duygularım. Başta Gezgin evi'ni bulamasak da, ardından hatırladık ve birer çilekli sıcak çikolatayı içtik.:) Yüksel Caddesi'nde bildiğim tek güzel yer aslında Gezgin evi. Sakin, samimi.
Bir de Bahçeli'de Friends yaptık. Güzel bir yermiş Friends de. Belçikada bile bu kadart kısa zamanda bu kadar yer hakkında bilgi sahibi olmamıştım. Yeteneksiz olunca insan.:) Neyse ki artık biraz daha başarılıyım bu konuda.
Kendime aldığım atraksiyonlu defterlerden Atthea ve Marieke'ye de aldım. Hediye baabında. :)
O zaman,
My meadowlark, sing to me.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose