Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Thoughts and Truth

Resim
I thought it was a peaceful feeling. It was, to me, lying in the sand, having the most delicious drink, watching as the sun goes down with someone attached to you deep in your heart. I even thought it smelled like something. But now, I feel no difference at all. Yet, something inside me makes me feel so awkward that I can't stop yelling at it. I don't know why. I don't know why it went totally different. Different than I hope, different than I thought. Maybe, this is how it is supposed to be. Nobody will ever know what is the exact feeling or even is there any. Or it is just me. Just something inside me which did not grow up very well. Something that I did not make a farewell that it did not leave me. I really would like to take care of it. But will I be able to do it?

Eve dönüş.

Returning Home (by Andrew Hunt, 1993) Going back is not going backwards It is going forwards. When you return home you need to accept And understand the ways of your culture That is taking a big step forward. What was once normal, may now seem strange, or even wrong Fighting it, or trying to change it all, is going backwards. You cannot take back all the things you like of our country. For not all will be accepted in your country This would be a step backwards. But, to accept your culture and our culture as they are And to be able to live in either Is the message of cultural understanding. When you return, go back into your culture. Realise this can be difficult But do not think or feel this is a step back. Because once you take this step You have made a leap forward And you will know it. Belçika'dan bana bir armağan.Kendime gelmeme yardım eden şiir.

Ateşte gözyaşı.

Water is my eye, Most faithful mirror, Fearless on my breath.. Uyuyacağım ve uyanacağım. Yarın yeni bir yılın ilk günü. Yarın yılın sonunda bir gün daha yaklaşacağım. Kalan hayatımın ilk günü hesabı. Kafamda yapılacak, yapmak istediğim, yapmam gereken ve yapılması muhtemel şeyler var ki.. Hepsi aynı şeyler gibi dursa da, bambaşka şeyler. Beni tek tek, parçalarıma, molekül ve atomlarıma ayırıyorlar ve ben bir bütün olarak kalmaya çalışıyorum. Hayat beni süzmeye çalışıyor, akışkanlığıma güveniyor ama ben yalnızca bulunduğum kabın şeklini değil, başka kapların da şekillerini görmek istiyorum. Yaşama dokunmak hesabı. Teardrop on the fire Fearless on my breath** ** Bu şarkıyı neden bu kadar çok seviyorum?

doremifasollasi

"do, bir külah dondurma re, masmavi bir dere mi, denizde bir gemi fa, gemide bir tayfa sol, papatyali bir yol la, güneşten bir damla si, Ayşe'nin kedisi " Eskiden bir kaç türk filminde fark etmiştim bu tekerlemeyi. Ağzıma takıldı araştırdım, buldum. :) Hatırlaması ve uydurması güç ama eğlenceli bir şey. :)

Al Green - Love and Happiness (Studio Version)

Kaydı Yayınla

Güllü aş.

Bu yıl badem şekeri yoktu. Belki dişlerim böyle olduğu için olmamıştı, belki bir şeyler değiştiğinden. Olsun. Ben yine bir bayram niyetiyle yazdım bu yazıyı. Her bayram, adı ağza alındığında aynıdır ama hayat, değişmektedir işte. Sevdiğimiz, bayramlarda ziyaret ettiğimiz insanlar artık burada değillerdir mesela yanımızda olmaları artık mümkün değildir ama biz onların bizi izlediğine inanırız. Değişim varlığını her seferinde nasıl da kanıtlıyor.. Sanki bir zamanlar ona hiç inanmamışım da acısını çıkartmak istermişçesine gösteriyor elinde olanları birer birer. Daha bir çok şey olacak ama bilmiyorum yaşamadan da bilemeyeceğim neler olacağını. Bir yıl öncesinde, acılar ve karın ağrılarının tam da ortasındayken yazdığım yazının devamı olsun istedim bu. Ama bayram, artık her yıl biraz daha gerilere denk geldiği içi belki de, ne aynı ruh hali olabilirdi benimki, ne de denk getirmeye çalıştığım zaman aynı olabilirdi. Şimdi bir güllaç tadında yazıtyorum bu yazıyı. Seneye neler olacağını ise tab

Eylülün biri bir gün...

Eylül geldi yine, ilk yağmuru, ilk rüzgarı ve ilk bulutları ile... Eylül geldi mi tatil bitti demektir, artık bir sonraki mayısa kadar,bazen günleri geçsin diye geri sayma, bazense heyecanla bekleme, bazen de bıka bıka bir şeyler yapma zamanı geldi. Farklı bir eylül bu eylül. Başladığım yere geri döndüğüm bir yazın ardından, devamında bir çok gizemi ve yeniliği barındıran, Eylül. Yazın bana bıraktığı son armağan olan ön braketlerim, eylülümün acı içinde başlamasına yetti de arttı bile.Dahası ekimde beni beklemekte. Son dönemeç bu girdiğim, bundan sonrası kurtuluş olacak. Ama yine de insan, gelecekte değil bugünde yaşadığından, "an" ı düşünüyor ister istemez. Bakalım bu yıl neler bekliyor bizi...

1..2..

One One is the loneliest number that you'll ever do Two can be as bad as one It's the loneliest number since the number one No is the saddest experience you'll ever know Yes, it's the saddest experience you'll ever know `Cause one is the loneliest number that you'll ever do One is the loneliest number, worse than two It's just no good anymore since she went away Now I spend my time just making rhymes of yesterday One is the loneliest, number one is the loneliest Number one is the loneliest number that you'll ever do One is the loneliest, one is the loneliest One is the loneliest number that you'll ever do It's just no good anymore since she went away (Number) One is the loneliest (Number) One is the loneliest (Number) One is the loneliest number that you'll ever do (Number) One is the loneliest (Number) One is the loneliest (Number) One is the loneliest number that you'll ever do.... House'u izlemeya başladım. Akıcı ilerliyor...Sonund