İç'ten iç'e

Her şey düzelebilir miydi? Geçmişin tüm yaraları, tüm o geceler, şehrin ışıklarının yarattığı o  karşı konulmaz huzur dolu huzursuzluk...

Evet,o gelirdi belki de, daha önce hiç uğramadığı bu sokaklarda yürürdü, önce bir bakardı etrafa, sonra oturacak bir yer bulurdu kendine.

Her şey düzelebilir miydi? Eskisi gibi olur muydu gökyüzü? Günlerin kaybolmuşluğundan, her seferinde bir şarkı çıkınca niyetimizde, bulup söylerken biz, bize eşlik eder miydi birisi daha?

Dünyadaki her şeyin anlamı, sanki düzelince çıkacakmışçasına beklerken, gelir miydi o "davetsiz" misafir bu sefer?

Evet, beklemezdik, hiç beklemezdik, terliklerimizle öylesine otururken koltukta, elimizde sıcacık kahvemiz,"Asla kokusu kadar güzel olamayacak olan", belki gelirdi; o davetsiz misafir bizi de bulurdu sonunda, ve eşlik ederdi o huzur dolu huzursuzluğa, huzursuzluk, huzur olurdu sonra.

Beklerdik onu,
kapının çalmasını,
hazırlıksız yakalanmayı
ah
nasıl da isterdik
içten içe.

Yorumlar

Merhatip dedi ki…
Nasıl bir cesaretle ifade ediyorsun, duygularımızı, görünenin altında yatan duyguların altında saklı olanlarını... Hayran Kalıyorum

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose