Eksi dört

- I used to think that the same taste in music with someone should make you end up in a good relationship, no matter what the cause of the relationship is. It should make a coherence between two and more things to share in common. But, as the time passed, I understood that it takes a little more and a little less than that.  By the time, I learned that one can have the same tase with anyone, if  one is flexible to life that one is headed to. Being flexible is a good, because life always offers more than one side. Life has more than four letters, and it has endless ways to show that there are other people to care and love, other people to share your pain and eventually, understand you. well, at least some part of you that no one ever did.-


Neler yazacaktım ben buraya? Hangi yollardan, hangi kaybolmuşluklardan gelmiştim. Hayat kuş bakışı bakınca kısacık, okyanustan bakınca çok uzundu. Bilemiyordun işte geleceğini, ama gelince bir kere, geçmişe selam çakıyordun, gelmez dediğin kendine, olmaz dediğin inadına, yapamam dediğin özgüvensizliğine. Çünkü eğer bir şeyler düzeliyor ve evriliyorduysa, hayat deviniyor ve gerçekleşiyor demekti.

Elbette her şey yolunda gitmeyecekti.  Ölüm yaşamın zıttı değildi, bir parçasıydı sadece. İkisi birbiri olmadan olamazdı. Acılar ölümün düşük bütçeli çekilen versiyonları gibiydi. Sonrası iyi olacağından değildi ya, yaratan birileri varsa biliyordur, yalnızca öyle olmaları gerektiği için öyleydiler.

O yüzdendi işte bu yarı felsefik yarı ilahi sorgulamalarımız hayatımızı. Anlamımızı oturtmaya çalışırken  ara sokaklarda kaybolup bir anlamın, bir kavramın bir hissin, bir uyuşmuşluğun bizi çekip çıkartıp evimize bırakmasını isteyişimiz. Sanki uyuşmak, bize sunulan ve aslında koşullarını büyük oranda belirleyip bir o kadar büyük oranda da belirleyemediğimiz hayatımızın alternatif akışlı bir versiyonunu çekmek gibi. Hiç bir şeyi değiştirmeyip sadece daha iyi hissetmek için.

Daha iyi hissetmek için ne kadar mücadele veriyoruz bizler öyle? Daha iyi, daha da iyi, bu daha da iyi. Her şey çok iyi olacakmış gibi... Sanki bütün zamana yetişebilirimişiz, her şeyi bütünleştirebilirmişiz gibi. Hava bugünlerde buralarda hiç olmadığı kadar soğuk, ve ben Tanrı'nın ağzından Evrenin hikayesi adlı bir roman okumaktayım. 

Çok belli oluyor mu?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose