Yağmur

Bu akşam, daha hızlı vurdum forehandi. Daha iyi oynadım, daha çok hareket ettim.


İnsanları nasıl bu kadar acizleştirebiliyor hayat? Umutsuz bir pencereden bakmaya nasıl zorluyor? O iki lastikli, maskeyi takarak doğayla nefesini ayırmaya nasıl gelir insanoğlu, yapraktan, topraktan gelmişken?

Acıklı bakan yüzler gördüm bugün. Hiç biri benim dişimdeki halkalardan takmamışlardı belki ama, onlar da mutlu değillerdi. Ruhları, adeta ruh emiciler tarafından emilmişçesine, solgun, bitkini öylece yürüyorlardı. Evet, Kasımın kasvetinden olabilirdi bu haller.Tepemizden eksilmeyen bulutlardan, yüzünü göstermeyen güneşten...ve evet, "Herkesin bir derdi var durur içerisinde."demiş Volkan Konak. Ama böyle olmamalı. İnsanlar bir şeylere zorlanmamalı durmadan. Hayatta kalmak için savaşmaya, kalamayanlardan ibret almaya ve daha binlerce yükleme...

Işın'ın, Yasemin'in ve daha birçoklarının da dediği gibi yine de "Beterin beteri vardır". İnsan bunu düşünmezse, etrafında bunu ona hatırlatan olmazsa nasıl yaşar ki?

Tüm üzgün gördüklerime bunu söyleyebilmeyi diledim bu gün. Mikrop kapar, hasta olurum diye düşünmeden yaşamak, ya da bunları düşünmeden konuşabilmek istedim.

Bugün yağmur yağdı. Hem de çok. Temizlendi gökyüzü bir nebze.

Yorumlar

Bahadır dedi ki…
evet bu kasvet havaların giriş kısmı en bunaltıcı olanı. biraz alışmak lazım ki kendimizi kaybetmeyelim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose