Bir ihtimal daha var.(MIŞ)

Gecenin bir yarısında. Hala uyumadım. Hep böyle yapıyorum. Uyuyucam deyip, bir türlü uyuyamıyorum. Yok yok, uyu-muyorum. Kasıt var işin içinde. Zamana kastım varmışçasına.

Oysa kaç kere dedim günler 36 saat olsun diye. Neden 37 değil 36 bilmiyorum. Belki bir yarım daha eklemek ilk akla gelen olduğundandır.

İlk akla gelen şey her zaman doğru mudur? Sınavlarda uğraşırken bir soruyla, ilk düşündüğüm hep doğru olan cevaptı. Ama ben kendime hiç bir zaman yeterli bir biçimde güvenemedim. Ve hep değiştirdim ilk cevabı.

Belki de o yüzden böyle oldu her şey. Nasıl mı? Anlatamam ki. Uzun hikaye. Karşılıklı oturup konuşmak gerek. Hani yüz yüze olanından. Öyle bir şey olmayacağı için ben de sadece burada gizem yaratmak için yazacağım bunları. Belki de.

Güven kelimesi kafamı uzun bir süre boyunca kurcaladı. Sanırım son 3 yıldır artık daha da silik ama, hayatım onun ellerinden sıkıca tutmaya çalışmakla geçti. Belki hala "güvenle" tutamıyorum, ama bir şeyler değişti, bunu biliyorum.

Saat 2 olmuş ve ben hala yazıyorum. (Şu a ların şapkası bi kayboldu pir kayboldu!) Yarın sabah hebele hübele yamuk bir suratla uyanıp tersleyeceğim yine kendimi. Hava yine bulutlu olacak muhtemelen. Ve gün erken dönecek akşama.

Sahi, yarın güneş doğacak mı? Bu olasılığa yüz yıllardan beri inanıyoruz, ama hala, orada, uzakta bir yerde, güneşin ertesi gün doğmaması ihtimali, mışıl mışıl uyumakta. Belki bir gün bir prenses, onu uyandıracak, bizler onun uyanışı ile şaşıracağız.

O ihtimal bile uyuyorsa, bir ihtimal daha var!

O da benim uyumam mı dersin sayın bloğum?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose