!Dış-Diş-Düş!(Ya da düş yakamdan.)

Bir düşten ibaretmiş gördüklerim. Bunu bugün anladım. Zaman bir tozmuş, ellerimden akıııp akıp hep kaybolmuş yollarımda.

Ben bir düş hekimine gitmişim rüyamda. Evet, gerçekten böyle birisi olduğunu iddia eden "birisi" var.İşte şu küçük sevimli çöp adam. Bir elinde fırça, bir elinde macun, temizlemeye, sıvamaya gelmiş dişlerimi-pardon-düşlerimi...

Düşlerim, canlı ve renkli ; bazen de acımasız, bir denizde beni kendi elleriyle boğmaktan çekinmeyecek kadar da güçlü.

Çok sürmedi düşüm. Ben daha derin zamanlar yaşamıştım, daha uzundu hep yolculuğum geçmişte. Ben alışmıştım düş görmeye, her seferinde uyanıp daha da iyisine söz vermeye, daha da "iyi"leşmeye.

İyilik, bir kadının bir adama düşen gözlüğünü vermesinde, ya da bir kuşun adım seslerinde irkilmesindeydi sanki. İyilik, bir bebeğin ellerindeydi, ve düşler, o zamanı geri getirmek içindi.

Çok sürmedi hiç bir düşüm, ama ben çok çok çok düşler gördüm.Sonunda bir gün, bugün, uzun bir süre düşlememek üzere uyandım. Uyanmak garip bir uyuşukluk hissi veriyor insana şimdi, garip bir olgunluk.

Belki daha uyumam gerekiyordur, daha çok düşler vardır görmem gereken,daha uzun yollar...Ama şimdi, gezmek, yürümek, etrafa bakmak zamanı. Düşlemek değil, yaşamak zamanı.

Düş hekimi geldi ve gitti, artık bir kuş kadar özgürüm!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose