Sabah uykusu

Çapaklarımı temizlediğimde, gözümün içindeki uyku ipliklerini de çekmiş olurdum her seferinde. Uyku iplikleri yoğun ve inceydi.Bir kere hareket ettiler mi, bir kere çekildiler mi yerinden, derin bir yorgunluk hissi yayılırdı tüm vücüduma. Gözlerimin taa derininden bir kapanma emri gelir, ellerim üzgün birinin sırtını sıvazlarcasına gözlerime giderdi.
Uyku güzel bir şeydi neticesinde, sonu gelmez, her şeyin olabildiğince hayal gücü ve bilinç altı olduğu rüyalarla bezeliydi uyku. Sonra o dinlenmişlik hissi, o rahatlık vardı arkasından gelen.

Ama işte, her zaman uyunmuyordu, insanlar karanlığa olan korkularını ancak uyuyarak yenebileceklerini sandılar. O yüzden gece olunca uyundu yüz yıllar boyu, sabah bereket demekti çünkü, güneşin doğuşu iyi şeylerin, yaratıcılığın ve yeni şeyler yapmanın sembolüydü.

İşte bu nedenleydi ki, her zaman uyuyamazdı insan. Uyku iplikleri hep vardı gözlerimizde, ama iplikler bir köşede öylece dururdu çoğu zaman. Hareket ettirebilen çok az şey vardı onları belki ama bir kez hareket etmeye görsünler, onları kimse tutamazdı...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose