Yeşil-Alıntılar

"
“Ama sonra düşündü ki her birdenbire oluşun ardında, olmuş bitmiş birçok olay, durum, oluşum vardır. Önemli olan insanın bunların bilincinde olup olmadığıdır. Oluş anı yalnızca kısa bir kesinlik, geri dönülmez bir değişimin farkına varılma noktasıdır. Zihnin birden aydınlanıverdiği, yapılması ya da olması gerekenin görüldüğü parlak ışığın yandığı an.”

“Sessizlikler.Benzersiz sorular. Taraf tutma ve kayıtsızlıklar. Bilinen aldanışlar.Hepsi. Gitgide daha zor. Öyküsüz.”

“Uyuyorsun. Yaprak üzerinde beyaz bir tırtılsın. Bir akarsu gürültüde üstünden akıyor. Koyu bir sıvı içinde karanlıkta diplerdesin. Saçlarına çürük ağaç kabukları takılıyor. Dilinde yosun tatları. Suyun içinde bu kadar hızlı kayarken anımsamak ve bilmek ne kadar zor. Neredesin? Duvarları kaba taştan oyulmuş bir mahzendeydin. Bambu koltuklarında oturuyordunuz, büyük cam masanın çevresinde. Nerede şimdi, kimdi o genç adam?”

“Bakışı kör bir koyu maviye sürgün,

Okşar duruşuyla kendini kelebek.

Gün ışığı eylenir eskimiş aynalarda,

Sen olduğun gümüş saati bekleyerek..”

“Yazmak yalnızlıktır buyuruyor, kendini bağışlamaktır, yavaşça intihar etmektir.[…] Sen düşündün mü hiç? İstedin mi yazmayıi aklına geldi mi? Bir gün kendini gerçek anlamda esirgemeyi öğrenirsen belki denersin. Günler çabuk geçiyor. Günlerin, böyle gecelerin sıkıntısı çöküyor üstüne. Konuşmak istemiyorsun. Hiç istemiyorsun. Yazmak kolay mı?

“[….] Ani, kedin kararlı bir tutum ve eylem içinde olamıyorsan zayıfsın. Çok kırılmışsın, gücün kalmamış demek ki. Bu genel kırıklığı kavramada bu sıradanlığın dışında bambaşka bir yol, evet, yol yordam bulunmalı. Sorun şu, sözcükler ağzımızdan çıktığı anda iç sesimizi yansıtmaz oluyor, fazla somut nesnelere ve durumlara dönüşüyor, kesinleşiyor. Oysa iç yaşam düşseldir, bütünüyle soyuttur. Sözcüklerle kolaya indirgenir. Bu yüzden konuşmak istemiyorum. Konuşamıyoruz.” s.148

“Bir Rus halk şarkısı,

Her şey geçip gidiyor,

Acı da eğlence de,

Her şey geçip gidiyor, ne yapalım.

Her şey geçip gidecek.

Ama siz aşkın, ah aşkın yine de,

Sonsuza kadar süreceğine inanacaksınız…

"


İnci ARAL, Yeşil,1993

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose