Yol





O akşam başlamış ve o akşam bitmişti.

Soğuktu, yıldızlıydı gece. Ama biz birlikteydik, tek sıra halinde oturmuş, müziğin ritmine istesek de istemesek de kendimizi kaptırmış, yaptığımız şeye gururla bakıyorduk uzaktan.

Kolay değildi bir bütünün parçası olmak ve yine de kendin olabilmek. Bir araya gelip bir şeyler ortaya çıkarınca insan, daha da güzel görünüyordu gece.

Tek gece. Tek an. Yüreğimize yollar döşeyen insanların zamanı, adı ve nedeni sorulmaz. Yüreğe döşenen yollar illa da uzun zamanlarda tamamlanmaz. Bazen sadece görürsün, yolun sonunun güzel geleceğini bilirsin ve devam edersin. 

Ben de devam etmiştim. O soğuk ve yıldızlı gecede, kayda değer yaptığım tek şey buydu. Uzun süren  yalnızlık nöbetlerinin sonunda, tek yaptığım şey, sen o yolu döşerken izlemekti.

Yalnızca tek bir gecem olduğunu  yıldızlar daha da arttıkça fark ettim. Yaşanmış ve yaşanabilecek tek gerçek anın o an olduğunu ancak o zaman anladım. 

Sonra da sırasıyla senin o yolu yürümek istemediğini, yürümeye cesaret etmeyeceğini, ya da sadece ve sadece benim o yolu görebildiğimi fark ettim. 

Şimdi mi?

Yine soğuk ve yıldızlı bir gece gelse de, sen de beraberinde gelsen diyorum.

Yarıda bıraktığın yolu tamamlayabilsen.

Ya da ben sana hatırlatabilsem...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose