People are strange

"
[...]

Belkilerle dolu hayatımda, yine bir döneme giriyorum işte. Ayın karpuz dilimi gibi batışını izledikten sonra, dediği gibi Bülent Ortaçgil'in, geri dönmek zordu bana. Belki ben, en güzel yazı geride bırakıyordum, bir şeyler gerçekten geri kalıyordu. O anın içinde bunu fark etmekse, çok zordu.

Geriye dönüp baktığımda işte, görebiliyorum. Değerli hissetmenin uyuşuklığu ve kötü davranmanın vicdan azabı. İki ayrı pencereden birbirlerine bakıyorlar. Aralarında kalıyorum bense, yorgunum ve başladığım yere dönüyorum. Geçmişi karıştırıyorum, iki kötü anıyı hatırlama olasılığım, iki iyi anıyı hatırlamamdan daha yüksek artık, olasılığı tutturabiliyorum.

Yaz geçiyor, sıcaklar, yollar, güneş, bulutsuzluk, nem ve dahası. Bir sahne geliyor gözümün önüne, evet bu gerçekten de en güzel yazımmış diyorum bugünden o güne. Nar suyu elimde, kumlarda, işte tam en başta dediğim gibi, ayın karpuz dilimi gibi batışını izliyorum."


Rüya görmüşüm.Uyanıyorum. Yazlardan bir yaz varmış, ve benim en güzel zamanım olmuş. Mişli mışlı hikayeler, o yazdan sonra hep o yazı hatırlatır olmuş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walking through

Kesfedilmemis Element

No Screws Loose